10 Ekim 2025 Cuma Hutbesi: Kalp, Cenâb-ı Hakk'ın Nazargâhıdır

Kalp, İlahi Nurun Yansıdığı Aynadır

Hutbede, kalbin insanın ruhsal dengesini ve iç huzurunu sağlayan ilahi bir merkez olduğu vurgulandı. Kur’an-ı Kerim’in Ra’d Suresi 28. ayetinde geçen “Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur” ayeti hatırlatılarak, gerçek mutluluğun Allah’ı anmak ve O’nunla gönül bağı kurmakla mümkün olduğu belirtildi.

Bir insan kalbini dünya hırslarından, öfke ve kıskançlıktan arındırdığında, orası Allah’ın tecellisine açık hale gelir. Kur’an okuyan, öğrenen, öğreten, Allah’ı zikreden bir insanın kalbi saflaşır. Hutbede bu bağlamda, “Kalbini fani olandan kurtarıp baki olana bağlayan insan, dünya ve ahiret huzuruna ulaşır.” ifadesine yer verildi.

Ayrıca Yüce Allah’ın “O gün ne mal fayda verir ne evlat; ancak Allah’a kalb-i selîm ile gelenler fayda bulur” (Şuara 88-89) ayeti hatırlatılarak, ahirette kurtuluşun temiz ve selim bir kalp ile mümkün olacağı vurgulandı.

Kalbi Katılaştıran Günahlar ve Nefsin Tuzakları

Hutbede, günahların insan kalbinde bıraktığı manevi kirlerden de söz edildi. Nefsin arzularına uymanın, şeytanın vesveselerine kapılmanın ve dünyalık hırsların peşine düşmenin, kalbin zamanla kararmasına yol açtığı belirtildi.

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, “Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Tövbe ederse kalbi parlar, günaha devam ederse o nokta büyür ve sonunda kalbi kaplar” hadisine yer verilerek, tövbenin ve istiğfarın kalbi temiz tutmanın en güçlü yolu olduğu ifade edildi.

Hutbede ayrıca, kalbi katılaşan insanın zamanla merhametini, sevgi duygusunu ve iyiliğe yönelme arzusunu kaybedeceği vurgulandı. Böyle bir durumda kişi, ibadetlerden uzaklaşır, helal ve haram ölçüsüne dikkat etmez hale gelir. Bu nedenle, kalbin manevi bakımdan diri tutulması gerektiği, bunun da ancak Allah’a yönelmekle mümkün olduğu ifade edildi.

Kalbi Yumuşatan İyilikler ve Merhamet

Cuma hutbesinde, Peygamber Efendimiz’in kalbi yumuşatmanın yollarına dair tavsiyelerine de yer verildi. Bir sahabinin kalbinin katılaştığını söylemesi üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) ona, “Yetimin başını okşa, fakire ikram et” buyurmuştu.

Bu örnekten yola çıkarak hutbede, iyiliğin kalbi arındıran bir rahmet kapısı olduğu vurgulandı. Yardımlaşmak, hasta ziyaretinde bulunmak, yaşlılara saygı göstermek, anne babaya hürmet etmek, çocuklara sevgiyle yaklaşmak ve kimsenin kalbini kırmamak, kalbin merhametle dolmasını sağlar.

Ayrıca hutbede, namaz, zikir, Kur’an tilaveti ve sadaka gibi ibadetlerin de kalbi dirilten manevî unsurlar olduğu belirtildi. Kalbin İslam’ın nuru ile aydınlatılması, insanı Allah’ın razı olduğu bir kul haline getirir.

Kalbini Arındıran, Rabbine Yaklaşır

Bu haftaki hutbe, kalbin sadece bir organ değil, Allah’ın baktığı ve insana değer verdiği manevi bir merkez olduğu vurgusuyla sona erdi. Müslümanların kalplerini kin, öfke, haset ve gafletten arındırarak, sevgi, merhamet ve şefkatle donatmaları gerektiği ifade edildi.

Kalp, Allah’a yönelen bir kulun en kıymetli aynasıdır. Onu korumak, temiz tutmak ve iyilikle beslemek, bir müminin en temel vazifesidir.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım